Proje ekibi olarak 21 Mayıs 2024 tarihinde Boyalca köyüne alan araştırması düzenledik. Bu bölgenin resmi adı Esentepe Mahallesi olarak geçiyor ancak biz yöre halkının kullanımını benimseyerek Boyalca ismini kullanacağız.
Bu ziyaret önceden planlanmamıştı, yolda tanıştığımız bir ağız konuşurunun daveti üzerine bir ailenin evine misafir olduk. Ağız konuşurları bize öncelikle köylerinin geçmişinden, köken olarak Horasan Türk’ü olduklarından, Erzurum ile de yakınlıklarından bahsetti. Ziyaretimizin devamında kaynak kişilere araştırma konularımızdan biri olan aile ve akrabalık yapıları hakkında çeşitli sorular yönelttik. Çeşitli yaş gruplarından konuşurlar; Boyalcalıların genellikle geniş aile yapısına sahip olduğunu, hanedeki birey sayısının 15-20 kişiyi bulduğunu, her ailenin ayrı bir odası olan konakta yaşadıklarından bahsetti. Kaynak kişiler günümüzde bu durum değişse de sosyal hayatlarında hala aile arası ilişkilerinin kuvvetli olduğunu, anne babasının evinden ayrılsa bile bireylerin ailelerine yakın yerlerde yaşadıklarını dile getirdi. Kaynak kişi CC, ailelerin genellikle soy isimleriyle anıldığı (ör. Sarıoğlangiller, Emiroğulları, Zivlergil, Mollaoğullarıgil, Tökelgil, Sofuoğulları, Pirinçgil) ve bu isimlerin ailenin yaptığı iş ve geçim kaynaklarıyla (ör. Pirinçgil, köye ilk pirinç getiren aile) doğrudan bağlantılı olduğundan bahsetti. Sohbetimiz sırasında ailenin dedeye baba, babaanneye-anneanneye ebe, amcaya abca, teyzeye, teyze ya da diza terimlerini kullandığını tespit ettik (Diğer terimler, TT ile benzerlik göstermektedir).
Ağız konuşurları; Boyalcalıların Merkez’dekiler tarafından yadırgandığı, ağız özellikleriyle hemen tanındığı ve konuşma şekillerinin çevredeki hiçbir köye benzemediğini bizimle paylaştılar. Ağızlarını araştırmamız, onlara kendilerini ifade etmeleri için de bir alan tanışmıştı, bundan memnuniyet duyduklarını da belirttiler.
Boyalcalıların hayvanları adlandırırken çok ayrıntılı bir sınıflandırma kullanmaları dikkatimizi çekti. Örneğin ağız konuşurları FAC ve FC, koyunun yavrusuna kuzu; bir yaşına gelenine şişeġ; iki yaşına gelenine ise koyun dediklerini bize aktardı. Diğer yandan cinsiyet ayrımına göre ise koyunun dişi yavrusuna şişeġ; erkek yavrusuna ise toġlu dendiğini belirttiler. Benzer şekilde köpeğin yavrusuna gólbez, kedi yavrulamasına gunla-, yumurtanın civcive dönüşmemesine cōḫ çık-, kuluçkaya yatmaya gúrük yatma-, hindiye colug, kaza badı dendiğine dair bilgileri paylaştılar.
Kültürel ritüeller olarak Hıdırellez, yaren kültürü ve bebeğin kırklanmasına ait uygulamalar hakkında konuştuk. Ağız konuşurları, bu uygulamalardan bebeğin kırklanması sırasında bebek yıkanırken cinsiyete göre bir ayrım yapılması ve buna göre bebeğin altına canlı horoz-tavuk konulması gibi adetlerini bizimle paylaştılar. Bebek erkekse altına canlı horoz; kızsa tavuk koyarak bebeği onların üstünde yıkadıklarını, bu uygulamadan başka yine kırk kaşık sayımı, diş buğdayı gibi ritüelleri de gerçekleştirdiklerini bizlere anlattılar.
Kaynak kişilerin aktardığına göre Boyalcalılarda eskiden adet olarak erkekler, babalarından tırpanı, tarla işlerini; kızlar ise annelerinden çorap örmeyi öğrenirmiş. Bu çorap kültürü de annelerinden kızlarına aktarılarak devam etmiş ve böylece yaygınlık kazanmış. Ağız konuşurları günümüzde bu kültürün kaybolmasına yönelik kaygılarını bizimle paylaştılar. Örnek çorap ve motifleri aileden rica ederek görmek istedik ve bunları fotoğraflayarak arşivimize ekledik.
Kaynak kişiler; evliliğin genellikle aileler tarafından belirlenerek (görücü usulü) gerçekleştirildiğini, evlenecek kişilerin genellikle birbirini görmediğini ve hatta daha çok akraba evliliğinin tercih edildiğini anlattılar. Kaynak kişi CC, abisinin istisna olarak sevdiği kişiyle evlendiğini ama kendisinin de diğer kardeşlerinin de görücü usulüyle evlendiğini belirtti. Kaynak kişiler araştırmamızı destekleyecek şekilde yeni konu önerilerinde bulunarak hitap şekillerinin de farklı olduğunu ve şehir merkezinde tuhaf karşılandığını bizimle paylaştılar. Örneğin Boyalcalılar birbirlerine bey, loo, ġıı, amcaōlu, deli şiy vb. şekillerde seslenirlermiş.
Alan araştırmasında ev ziyareti, bize veri çeşitliliği açısından büyük imkanlar sağladı. Bu ziyaret sırasında hem kayıt altına alınan ortamın sessizliği hem de ev hayatını gözlemleme, eşyalar, fotoğraflar ve diğer geleneksel unsurları kayıt altına alma şansı elde ettik.
Boyalcadan sandıktaki kültürel kıyafetlerini (üç etek, patik motifleri vb.) incelemek üzere yeniden ziyaret için sözleşerek ayrıldık.